El-Kuddûs İsminin Anlamı ve Faziletleri nelerdir ?
Allah Teâlâ’nın her türlü eksiklikten münezzeh olduğunu ifade eden el-Kuddûs ism-i şerîfi, Kur’ân-ı Kerîm’de Haşr Sûresi’nin 23. âyet-i kerîmesinde ve Bakara Sûresi’nin 30. âyet-i kerîmesinde geçmektedir.
Manasında mübalağa vardır; bu yönüyle, aynı manayı ihtiva eden isimlerden ayrılır. O, hiçbir şeyden etkilenmez, hiçbir şey O’na tesir edemez. “Kuds” kökünden gelen; Rûhu’l-Kudüs, Beytü’l-Makdis ve Hazîretü’l-Kuds gibi terkipler, Kur’ân-ı Kerîm’de temiz ve pak olma yönleriyle yer alırlar.
Bu isimdeki temizliğin elbette ki biz kullara bakan yönleri de vardır. Bunların başında, kula her şeyden önce lâzım olan şeyler gelir ki bunlar; inanç noktasında İslâm’a uygun olmayan bütün inanç, düşünce ve fikirlerden, hurafelerden temizlenmek, ibadetleri, Cenâb-ı Hakk’ın rızasına uygun bir şekilde amel edebilecek seviyeye taşımak yani riyadan ve diğer kötü hasletlerden uzaklaşmak ve kalbi bütün kötü hislerden arındırmaktır.
Bütün bunları başarabilmek ve dünyadan Rabbimizin (Celle Celâluhû) rızasına uygun bir şekilde göçebilmek için hayatımızı Kur’ân ve Sünnet ölçülerine göre düzenlemek zorundayız. Temel ibadetlerimizden olan gusül ve abdest ibadetlerinin de gerek bedenî temizliği sağlamaları gerekse de manevî temizliği sağlamaları açısından bu ism-i şerîfle derunî bir bağlantısı söz konusudur. İnsanlar bedenî temizliğe ve çevre temizliğine devam ettikleri takdirde, temiz hâlleri kâinatın aslından olan temizlikle örtüşür ve böylece Allah Teâlâ’ya –manevî anlamda- yaklaşırlar.
Bu ism-i şerîfin kâfirlere yönelik de bir tecellisi söz konusudur. Cehennemde yanan müşrikler, münafıklar ve kâfirler, maruz kaldıkları azaba bağlı olarak el-Kuddûs ism-i şerîfinin tecellisiyle imansızlığın kirinden temizlenecekler fakat bundan –cehennemden kurtulmama noktasında- bir fayda göremeyecekler.
Faziletleri ve Zikrindeki Faydaları
“Yâ Kuddûs” ism-i şerîfine inanarak ve samimi bir şekilde devam eden bir kimseye bu ism-i şerîfin tecellileri lütfedilir. Bu vesileyle ahlâkı güzelleşir, kötü ahlâktan ve reziletlerin cümlesinden, kötü davranışların hepsinden uzaklaşır. Bu ism-i şerîfe ruh ve sinir hastaları devam ederlerse –biiznillâh- şifa bulurlar. Allah Teâlâ’ya iman yani isimlerini ve sıfatlarını anlama ve mana açısından sindirme konusunda birtakım problemler ve anlayış-kabul zorlukları yaşayanlara, Allah Dostları tarafından bu ism-i şerîfe devam etmeleri tavsiye edilir.
Kuddûs Esması
Kuddûs : القدّوس
El-Kuddûs : الْقُدُّوسُ
Ya Kuddûs : يا القدّوس
Arapça kökenli bir terimdir.
Kuddûs İsminin Anlamı
Kuddûs : الْقُدُّوسُ
( Noksanlıklardan pâk olan) : Her türlü eksiklikten uzak, mutlak kemal sahibi, yaratılmışların tasavvur ve tasvirine sığmaz, kutsî.
El-Kuddûs : Hata, gaflet, acizlikten ve her türlü eksiklikten çok uzak, pâk ve temiz olandır.
El-Kuddûs : Her türlü noksanlıktan, ayıptan münezzeh, en büyük kutsal’dır.
El-Kuddûs : Her türlü eksiklikten uzaktır.
El-Kuddûs : Noksanlardan münezzeh olandır.
El-Kuddûs : Noksanı mucib her şeyden pâk ve münezzehtir.
Kuddûs Esmasının
Ebced Değeri ve Zikir Saati
Zikir Adedi : 170
Zikir Günü : Perşembe
Zikir Saati : Müşteri
Sabah gündoğduğu vakitte
İkindinin son vaktinde
Gece yarısı olan bir vakitte
Bu esma ‘el-Kuddûs- Ya Kuddûs’ diyerek zikir günlerinde ve diğer vakitlerde de bu şekilde zikredilerek okunur.
El-Kuddûs zikri Arş-ı Azam’ı taşıyan meleklerin yapmış olduğu zikirlerden birisidir.
Kuddûs Esmasının Fazileti,
Havas ve Esrarı
Nazar, göz, hased, kıskançlık, şeytanın şerrinden, cin şerrinden, büyücünün şerrinden korunmak için bu ism-i şerif ‘Ya Kuddûs’ diye günlük 170 defa zikir saatleri olan müşteri vakitlerinde okunursa tesiri daha çabuk olur.
Belalardan muhafaza olmak için bu ismi şerifi ‘Ya Kuddûs’ diyerek 170 defa zikretmeye devam edilir.
Günahlardan kurtulmak için günlük bu ism-i şerif ‘Ya Kuddûs’ diyerek 170 defa çekilir.
Kötü ahlâktan kurtulup, güzel ahlâk sahibi birisi olmak için bu esma-i zikir ‘Ya Kuddûs Celle Celalühü’ diyerek günlük 170 defa zikredilmeye devam edilir.
Kalp temizliği için bu esma-i zikri günlük ‘el-Kuddûs’ – ‘Ya Kuddûs’ diyerek 170 defa devamlı zikredilir.
Maddi manevi hastalıklardan kurtulmak için bu esmayı zikri günlük devamlı 100 defa ‘el-Kuddûs’ diyerek zikrederek okunur.
İnsanlar arasında sevilmek ve saygı duyulmasını istiyorsanız günlük bu ismi şerifi ‘el-Kuddûs’ diyerek günlük 100 defa okuyup zikredilir.
Vesvese ve evhamdan kurtulmak istiyorsanız bu ismi şerifi günlük olarak ‘el-Kuddüs’ – ‘Ya Kuddûs’ diyerek 170 defa zikredip okunur.
‘Subbûhun Kuddüsun Rabbünâ ve Rabb’ül melâiketi ver rûh’
Anlamı : Münezzehsin, Mukaddessin, meleklerin ve Ruh’un Rabbisin demektir.
‘Subbûhun Kuddüsun Rabbünâ ve Rabb’ül melâiketi ver rûh’ diye bu zikre devam edenlerin maneviyat aleminde birçok hayırlı kapılar ardına kadar araladığı gibi, ilahiyetten bir takım sırlara ve tecellilere vakıf olur.
El-Kuddûs–Ya Kuddûs ism-i şerifi çekildikten sonra şu duanın edilmesi tavsiye edilir:
Allah’ım! Bilerek ve bilmeyerek işlediğim günahlardan dolayı beni bağışla. Allah’ım! Bana işlerin ve ahlakın en iyisini nasip et. İşlerin ve ahlakın en iyisini ancak sen nasip edersin, kötüsünden de ancak sen alıkoyarsın.
(Heysemi, Ed’ıye, 33,)
Kuddûs İsminin Tefekkürü
BismilahirRahmanirRahim
“Allah çok tövbe edenleri sever. Allah çok temizlenenleri sever.”
Bakara -222
Mescid-i Aksa
Beytü’l Makdis: Kutsal ev demektir. Yani günah ve pisliklerden arınmış pâk olduğu için kutsal mukaddes mekânlardan ve müslümanların ilk kıblesi ve peygamber s.a.v Efendimizin miraç’a yükseldiği kutlu yerdir.
“İyi bil ki ben, evet yalnız ben senin Rabbinim; artık pabuçlarını çıkar çünkü şu anda kutsal vadide, Tuvâ’dası.
Tâ-hâ-12
Tâ-hâ Suresi – 12 Ayet Tefsiri
Ya Musa!.. Sana hitaben (şüphe yok ki, benim) Ben Yüce Yaratıcıyım. Evet… (Ben senin Rabbinim) benden başkası değildir, sana hitabeden (Şimdi pabuçlarını çıkar) Çünkü mukaddes bir mevkide, bir ibadette bulunuken ayakkabılarını çıkarmak edep gereğidir, tevazu ve hürmet âlemetidir. (Muhakkak ki sen) Ey Kelîmullah!.. ( Mübarek bir vadide) yani: (Tuva) denilen kutsal bir mevki (desin). Hz. Musa da hemen ayakkabılarını çıkarıp vadinin ötesine atıverdi. Burada şuna da işaret vardır ki: Bir insan, Cenab-ı Hak’ka ibadet edeceği zaman onun dışındaki şeylerden mümkün mertebe ayrılmağa çalışmalıdır, dünya varlığına iltifat etmiyerek tam bir saflık ve samimiyetle Hakka yönelmelidir. Bir kalp huzuru ile kulluk görevini ifaya gayret göstermelidir.
Kuddûs ismiyle yüce Allah kainatta bulunan herşeyi pâk ve temiz kılan O’dur.
“Yeryüzünü döşedik; bakınız biz ne güzel döşeriz.”
Zariyat- 48
Nur Külliyatı
“İsm-i Kuddüs’un cilve-i âzamından gelen tanzif ve nezafet, bütün kâinatın mevduatını temizliyor, güzelleştiriyor. Beşerin eli karışmamak şartıyla, hiçbir şeyde hakikî nezafetsizlik ve çirkinlik görünmüyor.” (Lem’alar)
Kötü hasletler, bâtıl itikatlar, günahlar, bid’adlar; manevi kirlerden olduklarını unutmamalıyız.” (Lem’alar)
Kullar olarak maddi ve manevi kirlerden herdaim kendimizi arındırmamız gerekiyor. Nefse ve şeytanın oyununa gelerek birçok hata, yanlış, günah deryasına dalıp gidiyoruz. İyilik Allah’tan kötülük nefisden olduğunu bilerek ya da bilmeyerek unutarak, iç dünyamızda tam da bunun idrakına vararak, nefse ve hevese uymaktan, günahlardan, haramlardan uzak yaşayan müslüman mümin kullar olarak Kur’an ve sünnet-i seniyye sımsıkı bağlanarak hayat-ı devam ettirmemiz gerekiyor. Ahir zaman ümmeti olarak kuran ve sünnetden ayrılmazsak şayet doğru yoldan sapmayız. Allah’ın takdiri kaderi dışında olanlardan her kul kendinden sorumlu olduğumuzu unutmamak gerekir. Bilinçli ve Allah davasına sonuna kadar hizmet eden müminlerden olmayı Rabbim bize nasip etsin. İnşaAllah…
Yaptığımız her işimizde ilk önceliğimiz Allah rızasını kazanmak olmalıdır. Rabbim bizden razı olursa bize bu dünyayı bize cennet yaparak güzelleştirir.
Bir misal; Bir gülü düşünün… Rabbim birçok renkte güzellikte ve kendisine özgü kokusuyla bahçeleri de gönüllerimizi de güzelleştirir. Bu Kuddûs ismine ayna olmuştur.
Allah’u Teâla içinde bulunduğumuz kâinat alemine gökten o rahmet yağmurlarını indirerek yeryüzünde bulunan bütün pislikleri temizleyip arındırıyor.
Bizlere mümin kullar olarak ve yaradılış gayemizin kulluk olduğunu bilerek anımsayarak yüce Allah’ı günahlardan tövbe ederek, Allah’u Teâla’yı tesbih ve zikir ederek, manevi kirlerden arınmalıyız.
Cenab-i Zül Celal yarattığı ve her şeyden üstün kıldığı insana nasıl temizleneceğini pâk olacağını, kuran, ayet ve hadiselerle bildirmiştir.
Hayvanat alemindeki her bir varlığa da kendince nasıl temizlenip pisliklerinden arınacağını öğretmiştir. Mesela; bir kedi; kendini o patileriyle yalayarak temizler. Mecburi ihtiyacını ise bir toprak bulup onu o patileriyle kazarak işini görür, donra üstünü kapatır. İşte bunların hepsi Kuddûs ismiyle bu kainat aleminde böyle tecelli ederek vuku bulur.
Bir hadis-i kutsi vardır:
“Temizlik imandan gelir”
Bu hadise binayen islam dini herdaim temizliğe özen göstermemiz gerektiğini vurgusunu yapıyor.
Mesela; “Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir.” (Müslim Mesacid 284)
Kullar olarak Allah’a yönelik dua, zikir, tesbih, kuran, namaz ve tüm ibadetler öncesinde pisliklerden arınıp, tertemiz olarak Allah’ın karşısına çıkmalıyız. Allah çok temizlenenleri sever. Ayetinde olduğu gibi.
Kuddûs İsmi Geçen Kur’an Ayetleri
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ
الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٢٣﴾
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“O, kendisinden başka tanrı olmayan Allah’tır; egemenliğin mutlak sahibidir, her türlü eksiklikten uzaktır, esenlik verendir, güven sağlayan ve kendisine güvenilendir, görüp gözeten ve yönetendir, üstündür, iradesine sınır yoktur, büyüklükte eşi olmayandır. Allah onların yakıştırdıkları ortaklardan tamamıyla münezzehtir.”
Haşr-23
“Göklerde bulunanlar da yerde bulunanlar da egemenliğin mutlak sahibi, her türlü eksiklikten uzak, azîz ve hakîm olan Allah’ı tesbih ediyor.”
Cum’a-1
Kuddûs İsmi Duası
Ey hatadan, gafletten, acizlikten uzal olan
0 Yorumlar