Yukarıda gördüğünüz enfes ta'lik hat, büyük sanatkârımız hezârfen Necmeddin Okyay Hoca tarafından, talebesi Rikkat Kunt Hanımefendi için yazılmışdır. Hocası gibi on parmağında on marifet olan Rikkat Hanım, büyük bir tezhib sanatkârı olduğu için, levhanın tezhîbini de bizzat kendisi yapmışdır. Yazının nefâseti yanında başka husûsiyyetleri de var. Zîrâ Necmeddin Hoca bu kıt'ayı talebesi Rîkkat Hanım'ın yeni evi için inşâd etmiş, üstelik bir de târih düşürmüşdür. Hicrî 1375 senesine işâret eden târih kıt'ası şöyledir :
Duhter-i pâkize-i Mîr Hüseyin Kâzım'ın
Ber-karâr olsun ilâhî yapdığı kâşânesi
Necmî tebrîk eyleyüp cevherle yazdı târîhin
Oldu pek cây-i nefîs Rikkat Hanım'ın lânesi
Bu nasıl bir zarâfet, bu nasıl bir nezâket, bu nasıl bir nefâset...
Hicrî 1375 senesi, milâdî 1956 senesine tekâbül etmekdedir. Dikkat buyurun, bu hâdise, çok değil, bundan yalnızca 63 sene evvel cereyân etmişdir. Acabâ bugün böyle bir şey tasavvur edilebilir mi? Bir milletin tarihinde bir gün kadar kısa sayılabilecek bir zaman zarfında ne çok şey kaybetmişiz, değil mi?
Bir gedâyım devlet-i Dârâ'yı versen istemem
Öyle Mecnûn'um bugün Leylâ'yı versen istemem
Bir melâhat sâhibi cânânım aldın ey felek
Hâsılı va'dettiğin dünyâyı versen istemem
0 Yorumlar