İbrâhim Edhem Hazretlerinin Beytullah'daki Münâcâtı - Dua Melekleri | Dua Sitesi

İbrâhim Edhem Hazretlerinin Beytullah'daki Münâcâtı

Bir önceki yazımızda büyük sôfîlerinden İbrâhim Edhem Hazretleri'nin saltanatı nasıl terkettiğini anlatmış ve mâsivâdan tamâmen yüz çevirmesi sebebiyle, tasavvufun dört rüknünden biri olarak kabûl edilen "terk"in onun adı ile anılmasından bahsetmişdik. Saltanatı terk etdikden sonra yollara düşen İbrâhim Edhem Hazretleri, bir lokma bir hırka düstûruna göre yaşamış ve o devrin büyük âlimleri ve sôfîleri ile görüşmek için bir çok beldeleri ziyâret etmişdir. Uzun seyahatler yapan ve büyük mürşidlerden istifâde eden İbrâhim Edhem Hazretleri Mekke'ye de gitmiş, bir müddet orada kalmış ve sôfiyyenin ileri gelenlerinden Süfyân es-Sevrî ile Fudayl bin Iyaz Hazretlerinin sohbetinde bulunmuşdur. Hazret'in Beytullah'ı tavâf ederken yapdığı şu münâcât, dilden dile günümüze kadar ulaşmış ve O'nun "terk"de ne derece ileri gittiğini, O'ndaki Allah aşkını ve teslîmiyyeti göstermekde ve bizlere büyük dersler vermekdedir. Yukarıda Arapça aslını gördüğünüz bu âşıkâne münâcâtı, tercümenin yavanlığı için Hazret'in rûhâniyyetinden af dileyerek, tercümesi ile berâber teberrüken buraya kaydediyorum :


MÜNÂCÂT

Hecertü'l-halka turran fî hevâkâ
Ve eytemtü'l-'ıyâle li key erâkâ
Velev katta'tenî fi'l-hubbi irben
Lemâ hanne'l fuâde ilâ sivâkâ

Senin uğrunda terk eyledim her şeyi
Bulabilmek için seni terk eyledim âilemi
Aşkın ile pâre pâre etsen de beni
Meyletmem aslâ senden gayrısına

Tecâvez 'an za'îfin kad etâkâ
Ve câe râciyen yercû nedâkâ
Ve in yekü yâ müheyminü kad 'asâkâ
Fe lem yescüd li ma'bûdin sivâkâ

Kulun zayıflıkları aşdı da geldi sana
Buluşmayı ümîd ederek geldi sana
Ey Müheymin! Bu âciz kulun âsî olsa da sana
Senden başka bir ma'bûda secde etmez o aslâ

İlâhî 'abdüke'l 'âsî etâkâ
Mükırran bi'z-zünûbi fe kad de'âkâ
Ve in tağfir fe ente ehlün lizâkâ
Ve in tetrud fe men yerham sivâkâ

Ey Allahım! Bu âsî kulun geldi sana
Günâhını ikrâr edip affı için duâ ile geldi sana
Mağfiret edersen ona bu zâten şânındandır senin
Eğer reddedersen onu senden başka kim rahmet eder ona

Bulmağa genc-hâneyi 'ayne'l-yakîn hakka'l-yakîn
Bu vücûdun hânesin nûrdan hisâr etmek gerek
Tâlib isen görmeğe bir Tanrı'nın dîdârını
Bu hevâ cismin koyup terk-i diyâr etmek gerek

Yorum Gönder

0 Yorumlar