Seyyid Seyfullah Hazretlerinden Büyük Bir Münâcât - Dua Melekleri | Dua Sitesi

Seyyid Seyfullah Hazretlerinden Büyük Bir Münâcât


MÜNÂCÂTÜ'L KÜBRÂ Bİ ESMÂİ'L-HUSNÂ

Bi hakkı lâ ilâhe illallah
Koma ben kulunda cürm ü günâh

Bi hakkı yâ Hû yâ Hû yâ men Hû
Âb u rahmetinle 'ısyânım yu

Bi hakkı Hakk murâdım budur benim
Tâ'atin üzere ola cân ü tenim

Bi hakkı yâ Hayy u yâ Kayyûm
Eyle son demde ben kulun merhûm

Bi hakkı yâ Kâdir ü yâ Kahhâr
Eyleme tamuda mekânımı dâr

Bi hakkı yâ Rahmân ü yâ Rahîm
İçirme ben kuluna mâ-i hamîm

Bi hakkı Meliki'l-Kuddûsi's-Selâm
Koma ben kulun 'âsîlerden olam

Bi hakkı Mü'mini'l-Müheymini'l-'Azîz
Eyle gönlüm evin gayrıdan temiz

Bi hakkı Celîli'l-Cebbâri'l-Mütekebbir
Bi hakkı Hâlıkı'l-Bârîi'l-Musavvir

Bi hakkı Gafûri'l-Vehhâbi'r-Rezzâk
Etme ben kulun rahmetinden ırak
Bi hakkı'l-Fettâhi'l-'Alîmi'l-Halîm
'İnâyet nazarın isterem dâim

Bi hakkı Kâbızi'l-Bâsıti'l-Hâfız
Hâlık-ı cihânsın ki hükmün nâfiz

Bi hakkı Latîfi'l-Mu'izzi'l-Müzill
Semî'i'l-Basîri'l-Halîmi'l-'Adl

Bi hakkı'l-Latîfi'l-'Azîmi'l-Habîr
Eyleme ben kulunu hor ü hakîr

Bi hakkı 'Aliyyi'l-Kebîri'l-Gafûr
Bi hakkı Hâfızi'l-Mukîti'ş-Şekûr

Bi hakkı Rakîbi'l-Cemîli'l-Kerîm
Habîbin civârında eyle yerim

Bi hakkı Mücîbi'l-Vâsi'i'l-Hakîm
Vedûdi'l-Mecîdi'l-Bâisi'l-Halîm

Bi hakkı Şehîdi'l-Kaviyyi'l-Vekîl
Gönül âyînesinden mâsivâyı sil

Bi hakkı Kaviyyi'l-Metîni'l-Velî
Cemâlin görenlerden et ben kulu

Bi hakkı Muhsini'l-Mübdii'l-Mu'îd
Şu 'ilmini ver bana ola müfîd

Bi hakkı Muhyiyi'l-Mümîti'l-Vâhid
Ehadi's-Samedi'l-Kâdiri'l-Vâhid

Bi hakkı Muktediri'l-Mukaddimi'l-Mukît
Beni şol cemâlin görenlerden et

Bi hakkı Evvel ü Âhir ü Zâhir
Günâhlardan eyle tayyib ü tâhir

Bi hakkı Tevvâbi'l-Müntakimi'l-Vâlî
Ra'ûfi'l-Berr Mâliki'l-Müte'âlî

Bi hakkı zü'l-Celâli ve'l-ikrâm
Günâhım zâhir edüp etme bed-nâm

Bi hakkı Bâtın u Câmi'i'l-Muğnî
Mutî'i'l-Mâni' Vârisi'l Ganî

Bi hakkı Dârri'n-Nâfi'i'l-Hâdî
Cemâlindir bu ben kulun murâdı

Bi hakkı Reşîdi's-Sabûri'l-Bâkî
Bize yarın habîbin eyle sâkî

Bi hakkı Tevrât ü Zebûr u İncîl
Beni şer'-i şerîfinle müşerref kıl

Bi hakkı Furkân u Kelâm-ı Kadîm
Bendeni kıl hizmetin üzre mukîm

Bi hakkı 'arş u kürsî levh ü kalem
İsterim ölünce tâ'atde olam
Bi hakkı Havvâ vü Âdem 'aleyhisselâm
Eksikliğim 'afv et eksiğim tamâm

Bi hakkı Şît ü İdrîs Eyyûb u Nûh
Eyle âsân çıkınca tenimden rûh

Bi hakkı Sâlih u Hûd Lût u Yûsuf
Koma gönlümde husûf ile küsûf

Bi hakkı İbrâhîm ü İsmâ'îl ü İshâk
Envâr-ı cemâlinden eyle işrâk

Bi hakkı Yûnus ü Şu'ayb u İlyâs
Dil âyînesinde hîç kalmasun pas

Bi hakkı Zülkifl ü Dâvûd u Süleymân
Bi hakkı Hazret-i Mûse'bni 'İmrân

Bi hakkı Hazret-i 'Îse'bni Meryem
Sensiz eyleme ben kulunu bir dem

Bi hakkı Resûl-i Şâh-ı Kevneyn
Musalli'l-kıbleteyn ceddü's-sıbteyn

Na'leyni tozuna bağışla beni
Kemâl-i lutfunla ey kerem kânı

Bi hakkı Ebûbekr ü 'Ömer ü 'Osmân
Eyle ben kulunu sen ehl-i îmân

Bi hakkı 'Aliyyi'l-Vasiyyi'r-Resûl
Radiyyi's-sahî vü zevci'l-Betûl

Bi hakkı Hasen ü Hüseyn-i Şehîd
Beni bunlardan eyleme sen ba'îd

Bi hakkı Hazret-i Zeyne'l-'âbidîn
Muhammed Bâkır ol imâm-ı güzîn

Bunların yüzleri suyu hürmeti
Müyesser et bana dâr-ı cenneti

Bi hakkı Ca'fer-i Sâdık hem Mûsâ
Emîri'l-mü'minîn 'Aliyyi'r-Rızâ

Bi hakkı İmâm Muhammed Takî
Emîri'l-mü'minîn 'Aliyyi'n-Naķî

Bi hakkı 'Askerî Şâh-ı dervîşân
Muhammed Mehdî Śâhibi'z-Zemân

Bi hakkı Hazret-i İmâm-ı A'zam
Şâfi'î Hanbelî Mâliki'l-kerem

Bu Seyyid Nizâmoğlu yâ İlâh
Edindi bunları cürmüne penâh

Ümîdim budur ki kabûl edesin
Makbûl kullarından bir kul edesin

Hâşâ ki ricâya gelen kulları
Boş gönderesin gide anları

Bu kara yüzlünün gerçi çok suçu
Lîk rahmetin bahrinin yokdur ucu

Benim bir efendim dahi yok varam
Yüz vurup önünde ana yalvaram

Ben ol 'âsîyim ki nice bin günâh
Eyledim emrine muhâlif ey şâh

Buyurmuş habîbin Resûl-i cihân
 Gider tevbe edenin günâhı hemân

Cümlesinden bugün çevirdim yüzüm
Kabûl eyle benim ilâhî sözüm

Seyyid Nizamoğlu Seyyid Seyfullah
Kuddise Sırruh

ÎZÂH

Bizi takip edenler hatırlayacaklardır. "Nefs ile mücâdele ve nefsin mertebeleri" başlıklı yazımızda" da îzâh etmeye çalıştığımız gibi seyr-i sülûkün başı istiânedir yani sâlikin nefsi ile yapacağı büyük cihâd için Allah'dan yardım dilemesi, Allah'ın tevfîkini istemesidir. Bu büyük münâcât, seyr-i sülûk erbâbının ilk vazîfesi ve başlıca düstûru olan istiâneye çok güzel bir misâl olup dervîşân için büyük bir ders mâhiyetindedir. Seyyid Seyfullah Hazretleri, bu münâcatında önce Esmâ-yı Husnâ'yı, sonra peygamberân-ı izâm hazerâtını, sonra hulefâ-i râşidîn efendilerimizi ve on iki imâm hazerâtını ve nihâyet dört mezheb imâmını vesîle edinerek istiâne etmiş yani Cenâb-ı Hakk'ın tevfîkini, yardımını, inâyetini istemişdir.

Hazret, bu münâcât ile sâliklere bir çok dersler vermişdir. En başda esmâ-yı ilâhîyi zikretmesi, seyr-i sülûkün zikrullah ile olduğuna işâretdir. İlk başda zikredilen yedi esmâ, etvâr-ı seb'a denilen seyr-i sülûk usûlüne işâretdir. Esmâ-yı Husnâ'nın zikredilmesinin bir hikmeti de, seyr-i sülûkden maksadın Hakk'ın sıfatları ile sıfatlanmak, sıbgatullah ile boyanmak olmasıdır. Diğer bir hikmeti de sâliklerin dâimâ zikrullah ile meşgûl  olmalarını tavsiyedir. 

Peygamberlerin ve bâhusûs Peygamberimizin zikredilmesi ve onların vesîle edinilmesi de seyr-i sülûkün mertebelerine işâret eder. Zîrâ seyr-i sülûkde 28 makâm vardır, Kur`ân-ı Kerîm'in harflerinin sayısı da, Kur`ân'da zikredilen peygamberlerin sayısı da 28'dir.

Hulefâ-yı râşidîn efendilerimizin zikredilmesinin hikmeti, tarîkatın ehl-i sünnet itikadı, şerîat esâsı ve sünnet-i peygamberîye dayandığına ve sâliklerin bu zevâtı kendilerine örnek almaları gerektiğine işâretdir. Ehl-i Beyt-i Mustafâ ve evlâd-ı peygamberden on iki imâm hazerâtının zikredilmesinin hikmeti de, her sâlikin bu zevâta hürmetde kusûr etmeyip, cümlesine muhabbet etmesinin lüzûmuna işâretdir. Zîrâ Allah'a kurbiyyetin şartı Resûlullah'a muhabbet ve bağlılık, Resûlullah'a muhabbet ve bağlılığın şartı da O'nun evlâdına, ehl-i beytine, ashâbına muhabbet ve bağlılıkdır.

Dört mezheb imâmının zikredilmesinin hikmeti de tarîkat ehlinin ehl-i sünnetden ve cemaatden aslâ ayrılmamaları gerektiğine, ulemâya hürmetkâr olmalarına ve şerîat-ı garra-yı ahmediyyenin ahkâmına riâyetin lüzûmuna işâretdir. 

Hazret, sâliklerin dâimâ zillet ve fakr hâlinde olmalarını, benliği bırakmalarını, kendilerini dâimâ dûn görmelerini, dâimâ istiğfâr etmelerini ve her işde ve her hususda Allah'ın yardımını istemelerini ve sâlik için tek maksadın rızâ-yı ilâhî olması gerektiğini de öğütlemekdedir.

Dervîş olan her kim ise toprak ile yeksân gerek
Nutkundaki âb-ı hayât zâhir değil vicdân gerek

Yorum Gönder

0 Yorumlar