Vücûduna Arslan Dövmesi Yaptırmak İsteyen Adam - Dua Melekleri | Dua Sitesi

Vücûduna Arslan Dövmesi Yaptırmak İsteyen Adam

Mesnevî-i Şerîf'deki hikâyelerden biridir : 
Adamın biri usta bir dövmeciye gider ve sırtına bir dövme yaptırmak istediğini söyler. Dövmeci, "Söyle bana arslanım, dövmende ne resmi istersin?" diye sorar. Adam, "Kükremiş bir arslan resmi isterim çünkü benim burcum arslandır. Yalnız çok dikkat et, dövme mükemmel olsun!" der. Dövmeci, daha iğneyi saplar saplamaz adam acıya dayanamayıp feryâda başlar, "Aman usta, sen beni öldürecek misin, ne yapıyorsun?" der. Dövmeci, "Arslan yap dedin ya" der. Adam, "Arslanın neresinden başladın?" diye sorar. Dövmeci, "Kuyruğundan" der. Adam, "Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu. Arslanın kuyruğu yüzünden kuyruk sokumum sızladı, nefesim kesildi. Arslan, varsın kuyruksuz olsun. İğne yarasından kalbim sıkışdı, bayılacak gibi oldum" der. Dövmeci, "Peki öyleyse" diyerek arslanın bir başka tarafını dövmeye başlar. Adam yine feryâda başlar, "Aman usta! Canım çok fenâ yandı. Burası neresi?" der. Dövmeci, "Kulağı" deyince adam, "Aman bırak şu kulağı, varsın arslan kulaksız olsun. Orasını da yapmayıver" der. Dövmeci, arslanın bir başka uzvu için iğneyi batırınca adam yine feryâd eder, "Bu iğne arslanın neresini dövüyor?". Dövmeci, "Karnını" deyince adam,"Canım çok fenâ acıyor, bırak arslan karınsız olsun" der. Nihâyet dövmecinin sabır küpü çatlar ve kızgınlığından iğneyi yere atıp şöyle der : "Bu âlemde hiç kimse böyle bir hâle düşmüş müdür? Kuyruksuz, başsız, karınsız bir arslan hiç görülmüş müdür? Cenâb-ı Hakk hiç böyle bir hayvan yaratmış mıdır?".
Bu hikâye, nefsini ıslâh etmek isteyenlere bir tenbîh mâhiyetindedir. Nitekim Hazret-i Mevlânâ hikâyenin sonunda şöyle buyurur : "Ey kardeş! İğne yarasına sabret ki kâfir nefsin iğnesinden kurtulasın". 

Hikâyedeki dövmeci mürşide, dövme yaptırmak isteyen adam nefsini ıslâh etmek isteyen dervîşe, iğne darbeleri, mürşidin dervîşini olgunlaştırmak için kendisine verdiği vazîfelere, riyâzât ve mücâhedeye, adamın iğne darbelerinden canının yanması da, mücâhede sırasında nefsin çektiği acılara işâretdir.

Mürşid-i kâmilin terbiyesi, tıpkı dövmecinin iğne darbeleri gibi nefse acı gelir. Eğer sâlik bu acıya tahammül edip mürşidinin tavsiyelerine uyar ve nefsinin ıslâhı için gereken mücâhede ve riyâzâtı yaparsa, kendisini felâkete götürecek olan kötü sıfatlardan kurtulur ve ahlâkını güzelleştirir. Hazret-i Mevlânâ'nın, "İğne yarasına sabret ki kâfir nefsin iğnesinden kurtulasın" buyurmasının hikmeti de şudur ki, nefsin kötü sıfatları, insanın rûhuna saplanan acı verici iğneler gibidir. Rûhu, bu cefâdan kurtarıp safâya erdirmenin yolu, nefs ile mücâhedenin verdiği acıya sabretmekden geçer. Nefsinin rahatından vazgeçmeyenler ise en ufak bir ilerleme kaydedemez, hiç mesâfe kat edemezler.


Dervîşlik der ki bana sen dervîş olamazsın
Gel ne diyeyim sana sen dervîş olamazsın
Dervîş bağrı baş gerek gözü dolu yaş gerek
Koyundan yavaş gerek sen dervîş olamazsın
Döğene elsiz gerek söğene dilsiz gerek
Derviş gönülsüz gerek sen dervîş olamazsın
Dilin ile şakırsın çok mânîler okursun
Vara yoğa kakırsın sen dervîş olamazsın
Doğruya varmayınca mürşide yetmeyince
Hak nasîb etmeyince sen dervîş olamazsın
Dervîş Yûnus gel imdi ummânlara dal imdi
Ummâna dalmayınca sen dervîş olamazsın

Yorum Gönder

0 Yorumlar