Meşâyih-i Halvetiyye'den Seyyid Seyfullah Hazretleri, mürşidi Ümmî Sinân Hazretlerinden bahsederken diyor ki :
Mücâhid, müşâhid, âşık u sâdık bir zât idi. Her sene üç erbaîn yapardı, her erbaîne nice yüz mücâhidîn gelirler idi. Üç yüzden ziyâde halîfeleri vardı ve âleme münteşir olmuşlar idi. Tarîk-i Halvetiyye'de kendilerinden daha çok mücâhede eden birini görmedim. Halvete girdikleri zaman, dervîşleriyle berâber girer ve hep berâber tevhîd ederlerdi. Ben de halvetlerinde bulundum. Sabah namazından sonra Yâsîn Sûresi okunur ve işrak vaktine kadar üç bin tevhîd çekilirdi. Sonra altı rekat işrak namazı kılınır ve her dervîş otuz bin kırk bin esmâ çekerdi. O arada rüyâ görürlerse, hemen Şeyh'e tabir ettirirler ve amellerinin hayrını şerrini öğrenirlerdi. Öğle namazına kadar yine tevhîd çekerlerdi. Öğle namazını kılıp Mülk ve Tekâsür sûrelerini okurlar, sonra ikindiye kadar yine tevhîd çekerlerdi. İkindi namazını kıldıkdan sonra üç yüz salavât getirip, akşam namazına kadar yine tevhîd ederlerdi. Akşam namazını kıldıkdan sonra yüz dirhem kadar yemek yerler, hamd ederler ve yatsıya kadar yine tevhîd çekerlerdi. Yatsı namazından sonra Mülk ve Tekâsür sûrelerini okurlar, teheccüd vaktine kadar üç bin tevhîd çekip esmâlarını sürerlerdi. O arada âlem-i ma'nâda gördüklerini yine Şeyh'e tabir ettirirlerdi. Sonra Sabah namazına kadar yine tevhîd ederlerdi. Üç erbaîni tamamlayana kadar bu uslûb üzere devâm ederlerdi.
Dervîşlik dediğim manâ gayrısından uzlet ister
Gece gündüz dîdâr için tevhîd ile sohbet ister
Hiç bir kişi erişmedi taklîd ile bu menzile
Vâsıl olup ulaşmağa şeyh yüzünden halvet ister
0 Yorumlar