Resûlullah'ın vâlide-i muhteremesi, Hazret-i Âmine diyor ki :
Ben diğer kadınlar gibi ağrı-sızı ve kadınlık hâli görmedim. Hâmile kaldığımın üçüncü ayında bir nûrânî zât bana zuhûr eyleyip, parmağıyla benim karnımı gösterip, "Müjde olsun Yâ Âmine! Server-i enbiyâya hâmilesin" diyerek beni tebşîr eyledi. Ben kendisine kimsin diye sorduğumda "Ben Âdem safiyyullahım" dedi. Dördüncü ayda yine bir nûrânî zât zuhûr eyleyüp, yine benim karnıma işâret edip, "Müjde olsun yâ Âmine! Sen server-i âleme hâmilesin" dedi. Kendisine kimsin diye sorduğumda "Ben Nûh Neciyyullahım" dedi. Ve böylece her ay bir ulu'l-azim peygamber zuhûr eyleyüp, sırayla İbrâhim aleyhisselam, Mûsâ aleyhisselâm, Îsâ aleyhisselâm zuhûr eyleyüp, bana Habîb-i Hudâ, Şefî-i rûz-i cezâ, Muhammed Mustafâ'yı tebşîr ettiler.
Âmine Hâtûn Muhammed ânesi
Ol sadefden doğdu ol dürr dânesi
Bakdım etrafımda melekler tavâf etmekde. Muhammedimi doğurduğum vakit ağrı ve sızı çekmedim. Muhammedim benden doğdu ve secdeye kapandı, secde etti. Mübârek dudakları oynuyordu. Aldım O'nu, kulağımı verdim, dinledim. "Ümmetim! Ümmetim!" diyordu.
Çü geldi âlem-i mülke vücûdu
Diledi ümmetin kıldı sücûdu
Dilersen bilesin evsâfın anın
Gerek kim bulasın vassâfın anın
O gece olan vukûâtdan bir tânesi, Kabe'de bulunan üç yüz altmış put, yüz üstüne yıkıldı. Kabe'de üç yüz altmış put vardı, bunların hepsi yere döküldüler, yüz üstüne devrildiler. Kabe'nin her rüknü birbirine selam vererek, Resûlullah'ın zuhûrunu haber verdi. Kisrâ'nın yani İran pâdişâhının sarayından on sekiz sayvânı devrildi ve yıkıldı, direği yıkıldı. Sâve gölü göçdü, çökdü ve kayboldu. Mecûsîlerin bin senedir yanan ateşi söndü. Bunlar Resûlullah'ın doğduğu günün gecesinde oldu. Sallallahu aleyhi vesellem.
Şâh-ı evreng-i risâlet şems-i burc-i enbiyâ
Evliyâya mihr-i rahşândır Habîb-i Kibriyâ
Şems-i bezm-i vahdet oldu nûr cemâlin ey güzel
'Akl erişmez âlî zî-şândır Habîb-i Kibriyâ
0 Yorumlar