اللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَى سَيِّدِنَا وَمَوْلاَنَا مُحَمَّدٍ شَجَرَةِ الأَصْلِ الْنُّورَانِيَّةِ
وَلَمْعَةِ الْقَبْضَةِ الْرَّحْمَانِيَّةِ وَأَفْضَلِ الْخَلِيقَةِ الإِنْسَانِيَّة وَأَشْرَفِ الْصُّورَةِ الْجُسْمَانِيَّةِ
وَمَعْدِنِ الأَسْرَارِ الْرَّبَانِيَّةِ وَخَزَائِنِ الْعُلُومِ الاصْطِفَائِيَّةِ صَاحِبِ القَبْضَةِ الأَصْلِيَّةِ
وَالْبَهْجَةِ الْسَّنِيَّةِ وَالْرُّتْبَةِ الْعَلِيَّةِ مَنِ اِنْدَرَجَتِ الْنَّبِيُّونَ تَحْتَ لِوَائِهِ فَهُمْ مِنْهُ وَإِلَيْهِ
وَصَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ عَدَدَ مَا خَلَقْتَ وَرَزَقْتَ وَأَمَتَّ وَأَحْيَيْتَ إِلَى يَوْمِ تَبْعَثُ مَنْ أَفْنَيْتَ وَسَلِّمْ تَسْلِيماً كَثِيراً
وَالْحَمْدُ للهِ رَبِّ العَالَمِينَ
OKUNUŞU
Allahümme salli 'alâ seyyidina ve mevlâna Muhammedin şecereti'l-asli'n-nûrâniyye,
ve lem'âti'l kabzati'r-rahmâniyye ve efdali'l-halîkati'l-insâniyye ve eşrefi's- sûreti'l-cismâniyye,
ve ma'dini'l-esrâri'l-ilâhiyye ve hazâini'l-'ulûmi'l-ıstıfâiyye sâhibi'l kabdati'l-asliyye,
ve'l-behceti's-seniyye ve'r-rütbeti'l-aliyye men inderaceti'n-nebiyyûne tahte livâihî fehüm minhü ve ileyh.
ve salli ve sellim ve bârik 'aleyhi ve 'alâ âlihi ve sahbihî 'adede mâ halakte ve rezakte ve emette ve ahyeyte ilâ yevmin teb'asü men efneyte ve sellim teslîmen kesîrâ.
Ve'l-hamdü lillahi rabbi'l-âlemîn.
MEÂLİ
Allahım, nûrâniyyet kökünün ağacı, rahmâniyyet kabzasının parıltısı, sîret bakımından insanların en yücesi, sûret bakımından mahlûkatın en şereflisi, ilâhî sırların menbaı, ledünnî ilimlerin hazînesi, eşsiz bir güzellik ve pek yüce bir makâm sâhibi olan ve bütün peygamberlerin sancağı altında bulunduğu Efendimiz Muhammed aleyhisselâma ve O'nun âline ve ashâbına, yarattıklarının, rızıklandırdıklarının, öldürdüklerinin ve dirilttiklerinin adedince, öldürdüklerini tekrar dirilteceğin güne kadar, bol bol salât ve selam eyle. Bütün övgüler âlemlerin Rabbi Allah'a âiddir.
ÎZÂHI
Aktâb-ı erbaadan Hazret-i Pîr Seyyid Ahmed el-Bedevî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî Efendimizin kendisine vird edindiği bu salât, Hakîkat-i Muhammediye'nin esrârına dâir remzlerle dolu olup, 18. asır meşâyihinden Mustafa bin Kemâleddîn Bekrî Hazretleri tarafından şerh edilmişdir. Bu şerhin tercümesine şu bağlantıdan erişebilirsiniz.
ÎZÂHI
Aktâb-ı erbaadan Hazret-i Pîr Seyyid Ahmed el-Bedevî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî Efendimizin kendisine vird edindiği bu salât, Hakîkat-i Muhammediye'nin esrârına dâir remzlerle dolu olup, 18. asır meşâyihinden Mustafa bin Kemâleddîn Bekrî Hazretleri tarafından şerh edilmişdir. Bu şerhin tercümesine şu bağlantıdan erişebilirsiniz.
Der-i deryâ-yı kerem Hazret-i Muhtâr-ı Hudâ
On sekiz bin 'âleme kamer-i envâr-i hüdâ
Şeref ü şân-ı kadîm her dü serâda o kerîm
Mürtezâ olsa gerek rûz-i cezâ dâr-ı livâ
0 Yorumlar