Gel beru ey cân elinde seyr kılan kasr u tâk
Nice kurdum gör hümayûn kubbe-i cevher-nitâk
Bir makâma kurmuşam kim sahnı firdevs bağıdır
Bir merâma kurmuşam kim 'adn-i indallahi bâk
Bir mücellâdır bu arsa kim Süleymân perdedâr
Bir mu'allâdır bu dergâh tuttu İskender burâk
Seyr eder Dâvûd makâmât bu hayât-bahş ravzada
Devr eder Hızr anda sâkî bâde-i Kevser-mezâk
Zîrâ ol Sultân-ı kevneyn yer yüzüne iniser
Şark u garb onun olısar Mekke vü Şâm u Irak
Zîrâ İbrâhîm ü Mûsâ ana ümmet oldular
Yoluna Dâvûd u Îsâ kodular bâş u ayak
Ne kadar kim enbiyâ vü mürselîn kim geldiler
Cümle ikrâr eyleyüp fazlına etti ittifâk
Gökden indi yüz mükerrem suhuf anı etti beyân
Etti Tevrât u Zebûr İncîl ü Furkân ittibâk
Hakk Te'âlâ fazlın anın etti bunlarda 'ayân
Külli 'âlem ümmet olup etti ona iltihâk
Bildi çün anın kemâlin yazdı ashâb-ı kibâr
Sîre ehli vasfını sebt eyledi bî-ihtilâk
Cümle 'âlem kâtib olsa yazsalar evsâfını
Yazmayalar ille bir katre denizden kara ak
Dinle imdi nice doğar ol Resûl-i kâinât
Şarka garba nice eder nûru onun insiyâk
Çün kim etti iktizâ ol devre-i 'arşiyyede
Tâ ki vahdâniyyet ede saltanatda ittisâk
Pes buluşdu Âmine cem' oldu Abdullah ile
A'del-i ezmân içinde nutfe etti istibâk
Göçdü ol nûr atasından eyleyüp 'azm-i sefer
Anasının kondu pes alnına etti i'tinâk
Eşref-i evkât içinde anasından doğdu ol
Eymen-i sâ'at içinde etti ondan iftirâk
Es'ad-ı ahvâl içinde tal'atı etti şurûk
Ekmel-i hâlât içinde hüsnü etti inşirâk
Evceh-i hüsn üzre cismi buldu ferşde i'tidâl
Ahsen-i vech üzre rûhu oldu 'arşdan iştikâk
Doğdu çün kim şems-i kevneyn 'âleme verdi zıyâ
Tâ anası gördü Şam'da Mekke'den kasr u revâk
Bu anası gördüğüdür kanı ervâh gördüğü
'Âlem-i a'lada anın nûru hiç olmaz muhâk
Gör kemâl-i kudretini nûru cism ü cân eder
Cânlara cân eder anı kendüye cânân eder
Çünki doğdu anasından secde kıldı Rabb'ine
Yüzünü dergâha kodu 'arza kıldı iştiyâk
Bu idi evvel sözü kim ümmetin etti dilek
Tâ kim ede Hakk Te'âlâ ümmetin oddan 'atâk
Geldi evvel Ka'be secde eyledi ayağına
Eyledi eyvân-ı Kisrâ heybetinden inşikâk
Sâve bahri yere geçdi bir deniz çıkdı geri
Odları âteş-perestin oldu cümle inmihâk
Titredi nice kilîsânın yıkıldı kubbesi
Yere geçdi düşdü yüzü üstüne ehl-i şikâk
Kabe'nin dört .bucağından işitildi dört kelâm
Biri bu kim geldi çün hak oldu bâtıl inzihâk
Bu durur ikincisi kim geldi sizden bir resûl
Kim anındır nasr u 'izzet dînine edin vesâk
Bu durur üçüncüsü kim geldi nûrullahdan
Açılup rahmet kapusu zulmet oldu ingılâk
Bu durur dördüncüsü kim erdi Allah'dan hitâb
Yâ Nebî biz seni irsâl eyledik eyle yarak
Gönderüp 'alemlere şâhid mübeşşir hem nezîr
Olmasaydın olmaz idi 'arş u ferş seb'-tıbâk
Pes haber ver kıl beşâret bilsin anı kullarım
Yani mü'minler giriser cennete yevme't-telâk
Hem haber ver eyle inzâr tâ işitsinler anı
Yani kafirler cehennemde olısar ihtirâk
Dedi Abdülmuttalib ben Ka`be'nin içindedim
Cümle esnâm secde kıldı düşdü sındı baş u sâk
Pes cidâr-ı Ka`be'den bir savt işittim kim dedi
Doğdu şimdi ol nebî muhtâr-ı Hakk etti sıbâk
Bir nebîdir bu gelen kim ede küffârı helâk
Komaya bir ehl-i şirki yok ola ehl-i nifâk
Hem beni tâhir mutahhar eyleye esnâmdan
Emr ede ola ibâdet olmayalar kimse âk
Zîrâ bin yıl Ka`be puthâne olupdu bî-hilâf
Çün Resûlullah erişdi kıbledir yakın ırak
Etti ta'zîm ol nebî yüzler sürüdü ümmeti
Eğnine hil'at geyürüp örttüler atlas duvak
Tâ visâli ka`besin bundan kılalar i'tibâr
Tavf edüp vuslat bulalar demeyeler el-firâk
Zira cümle mümkinât onun kemâlin gösterir
'Âlem-i âfâk u enfüs biri birine vifâk
Gör kemâl-i kudretini nûru cismi cân eder
Cânlara cân eder anı kendüye cânân eder
Çü geldi 'alem-i mülke vücûdu
Diledi ümmetin kıldı sücûdu
Dilersen bilesin evsâfın anın
Gerek kim bulasın vassâfın anın
Şu resme etti itnâb ehl-i sîre
Kim i'câzına ermez hiç mesîre
Velî biz edelim şol sözü tasrîh
Ki tefsîr ü hadîsde geldi tashîh
Şu yıl gönderdi Allah ol Halîl'i
Kim etmişdi helâk ashâb-ı fîli
Rebî'ulevvele isnâ 'aşerdi
Nazîri ne melekdi ne beşerdi
Anadan doğdu sünnetli münevver
Mücessem rûh idi 'akl-ı musavver
Atası diri idi ceddi hem sağ
Ki Abdülmuttalib'di ol yüzü ağ
Bu söze müttefikdir ehl-i edyân
Ki Abdülmuttalib'di ehl-i îmân
İşitti doğduğunu oldu mesrûr
Dedi elhamdülillah doğdu ol nûr
Kabâil cem' olup geldi kemâhî
Dediler doğdu ol nûr-ı ilâhî
Budur ol kim onu Allahu a'zam
Cemî' enbiyâdan etti a'lem
Haber vermiş idi Tevrât u İncîl
Ki Hakk onu kamudan etti tebcîl
Kim Âdem'den yere doğunca ol mâh
Beyân eylemiş idi onu Allah
Bunun adını evvel ol verüpdür
Yarratıp yer yüzüne gönderüpdür
Bunun adı Muhammed'dir ezelden
Bu resme denilüpdür lem-yezelden
Pes ona ettiler gâyetde i'zâm
Ederdi fahr onunla hâss ile 'âmm
'Aceb mi ger olursa yerde mefhar
Onunla fahr eder gökde melekler
Onunla fahr eder evlâd-ı Âdem
Onunla fahr eder mecmû'-ı 'âlem
Ne 'âlem belkim Allah fahr eder bil
Onunçün kıldı halkdan onu teclîl
Muhammed feyz-i hikmetdir çün oldur âyet-i kübrâ
Muhammed mahz-ı rahmetdir çün oldur gâyet-i büşrâ
Yazıcıoğlu Mehmed Efendi
Kuddise Sırruh
0 Yorumlar